top of page

Şirketleri bekleyen tehlike ?



Ne kadar büyük olduğunuzun ne kadar deneyimli ya da ne kadar çalışana sahip olduğunuzun... hiç biri geleceğiniz üzerinde etkisi tek başına sırtınızı dayayacak ölçüde güvenilir değil artık.


Piyasa yapıcı aktörler dahi hedef ve bütçelemelerini aylık olarak gözden geçirmeye ihtiyaç duymaları , kobi nitelikli firmaların daha sıkı tedbirler alması gerekliliğini tüm netliği ile gözler önüne sermektedir.


Şirket yöneticilerinin strateji belirleme ,karar verme yaklaşımları ve dinamikleri birbirinden farklıdır. Her bir faktör kişisel deneyimle ilişkilendirilir veya yöneticilerin güçlü olduğu etki alanları, şirketin karar mekanizması üzerinde belirleyici etkiye sahiptir de denebilir. Her bir bakış açısı, bir diğer yaklaşımla kıyaslandığında bir eksiklik barındırır. İşte bu eksiklikler toplamı şirketin geleceği üzerinde belirleyici yönetsel riskleri oluşturur.


Ortaklarının finansal okur yazarlık seviyesi düşük olan işletmelerde yönetsel anlamda kimse tam anlamıyla bilançoya hakim değildir aslında. Hakim olmadığınız bir şeyi de yönetemezsiniz doğal olarak. Bu gibi durumlarda yönetimdeki herhangi birinin sorunun kökenine bulup çözüm üretme derdi de olmayacaktır. İşletme içerisindeki her bir birim farklı coğrafyalarda yaşıyormuş gibi birbirine yabancılaşır ve hatta birbirlerini hedef gösterir hale gelirler.


Bazı sektörlerde ise sermayedar büyüyen ekonomik trend içinde, oyuncu sayısının kısıtlı olmasını fırsat olarak değerlendirerek yatırım iştahı ile motive olabilir. Yatırımın üretim kapasitesini, Kapasite artışının ciroyu ve karlılığı arttıracağını düşünür. Her büyüme hamlesi , gerek sermaye yatırımı gerekse hammadde yatırımı olsun varlıkları likit olandan daha az likit olana transferine neden olur. Yatırım harcamaları nedeni ile işletme sermayesi yetersiz kalır ve yabancı kaynak kullanımına yönelir ve borçlanmada artış yaşanır.


Büyüyen ekonomilerdeki en büyük handikap; ne kadar yatırım yaptığınızdan bağımsız olarak , ekonomik büyüme ile paralel büyümeye ulaşacağınızın hiç bir garantisinin olmamasıdır. Her bir yatırım için harcanan öz kaynağın alternatif getirisi yada kullanılan yabancı kaynağın alternatif maliyeti göz ardı edilir. Bu denklemler aslında sizin mevcut karlılığınızı eriten en önemli bileşiklerdir.


Diğer taraftan piyasadaki gelişmeler, finansal kaynaklara ulaşmadaki olası kısıtlamalar, tahsilat sürelerindeki uzama, stok maliyetlerindeki atış trendi , kredi faiz oranlarındaki artış, işçilik maiyetleri gibi kalemlerin işletmenin likidite yapısını bozduğu bir ortamda olası risklerin önünü almak için etkili bir strateji ve planlama sürecinin hayaya geçirilmesi esas olmalıdır.


Geçmişte de benzeri yaşanan ekonomik süreçlerde çoğu firma orta ve uzun vadede sonuca ulaşmayı hedeflemiş olsa da gerçekte günü kurtaracak uygulamaları hayata geçirmeleri sadece kaçınılmaz sonucu geciktirmiştir.

Maliyetlerini azaltmak için büyüdüğü oranda ve hızda küçülemeyen firmalarda likiditedeki bozulmanın kısa vadeli yükümlülükleri sağlamayacak oranda arttığı görülür. Nakit akışı sekteye uğrayan firma an gelir günü kurtarmak için öz kaynakları tüketmeye başlar ve her bir tur geçişi firmayı ertelenen sona biraz daha yaklaştırır.





8 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2_Post
bottom of page